31 Ağustos 2007 Cuma
Enteresan...
GEORGES PEREC
Çevirmen:
CEMAL YARDIMCI
Birinci mucize:
Georges Perec, Fransızcanın en çok kullanılan sesli harfi olan eyi kullanmadan bir roman yazdı: La disparition.
İkinci mucize:
Cemal Yardımcı, bu romanı e harfini kullanmadan Türkçeleştirdi: Kayboluş.
Kayboluş, ilk yayımlandığı 1969 yılından bu yana kısıtlamanın kaçınılmaz olarak yoksullaştırdığı kuru bir anlatı olarak karşılanmadı hiç! Dil oyunları, çağrışımları, konusunu baş kahraman yapan kurgusuyla bir yazınsal başyapıt; doludizgin hayal gücü, insafsız mizah duygusuyla bir solukta okunacak bir roman olarak kabul gördü.
İkinci Dünya Savaşını, anasının, babasının kayboluşuna tanık olan bir çocuk olarak yaşayan yazar, hayatına damgasını vuran boşluğu bu olağanüstü romanında bir harfi ortadan kaldırarak yansıtır. Ama daima yaptığı gibi, hüznünü coşkulu bir mizahla sarıp sarmalayarak, acı olanı gülünç, anlamsız olanı kurgusal kılarak, sıkıntılarından oyunlar çıkararak açığa vurur bu boşluğu. Bu paradoksal yaklaşım baştan sona romana sinmiştir. Bir açıdan has yazından yana olanların tad alacağı bir yazınsal oyundur bu yapıt, bir başka açıdan hoş bir fantastik komplo öyküsüdür.
Bir bakıma bir tür roman-karşıtı romandır.
Kayboluş, orijinal çılgınlığa layık, aslına aşağı yukarı sözcük sözcük sadık bir uyarlamayla bu topraklarda, Ayrıntı Yayınlarında.
AYRINTI yayınları 12/2005
Isbn: 9755394729 319 sayfa Dil: Türkçe
Türü: Roman Öykü
SamaTran-İngilizce - Türkçe Makine Çeviri Programı
(Yukarıdaki metin PC World, Eylül 2006 sayısından alınmıştır.)
SAMETRAN Çeviri projesinde insan beyninin çalışma sistemi ve yapay zeka yaklaşımları kullanıldı.
"Dünya devletleri 50 yıla yakın bir zamandır, binlerce bilim adamı ve yazılımcı ile bir dilin diğer bir dile makine ortamında çevrilmesi projesiyle uğraştılar. Ancak tüm çabalar ve harcanan milyarlarca dolar yapılmış olan farklı çeviri sistemlerinin %60 çeviri oranını geçmesini sağlayamamıştır. Bir dilin makine ortamında diğer bir dile çevrilmesi için en az %75 çeviri oranının sağlanması gerektiği, tüm bilim otoriteleri tarafından bilindiğinden sağlanan %60 oran desteklenen onlar büyük projenin rafa kaldırılmasına neden olmuştur.
Ancak Türk yazılımcılar 14 yıl süren proje çalışmaları 2006 yılının başında %95 oranı ile dünya bilim otoritelerini şaşırtacak bir yüzde ile başarmış oldular. Sağlanan %95 çeviri kalitesi daha önce yapılmış tüm çeviri sistemlerinin çok üstünde bir değerdi.
Çeviri sistemi yazılımına yaklaşımlar hep dil bilgisi kuralları önce dikkate alınmış ve bu yaklaşımla yazılımlar yapılmıştı, ancak SAMETRAN projesinde düşüce tarzı çok farklıydı. Yazılımcı ekip söyle bir yol izledi. Bundan yüzyıllar önce yaşayan bir insan dilbilgisi konusunda bir hiçbir bilgiye sahip olmadan nasıl olurda cümle kurabiliyor, nasıl konuşuyor ve nasıl yeni bir kelimeyi algılayabiliyordu? İnsan beyi matematiksel olarak her cümle ve kelimeye beyinde matematiksel bir fonksiyon gibi bir değer ve ağırlık veriyordu işte bu ağırlıklar insan beyninde bir çap oluşturuyor. Bu çap içerisindeki bazı kelimelerin ağırlıkları güçlü, bazılarının hafif olması, kullandığımız çift entegral formülleri ile kelimenin cümle içindeki yükle, özlem, tümleç ya da bağlaç olması gibi dil bilgisi kuralları ile bağdaşmasını sağladı."
(www.sametran.com basın bülteninden alınmıştır.)
"Kullanımı da oldukça pratik olan programın çeviri başarısı ise eklenecek sözlükler ile daha da arttırılabiliyor. Bu sayede Microsoft uygulama veya teknolojik terimlerden ekonomiye kadar bir çok sözlüğü yükleyerek bu alanlarda başarılı çeviriler yapabilirsiniz.
Cümle ve metin çevirileri haricinde sözlük fonksiyonunu da kullanabilirsiniz. Bunun haricinde programın yaptığı çeviriyi satır satır da takip edebilirsiniz.
Bunun haricinde programın profesyonel sürümünde birden fazla metin dosyasının tek bir seferde çevrilmesini sağlayabilirsiniz."
(Kaynak: http://www.chip.com.tr/haber/oku.asp?id=2336)
Yazılımın deneme versiyonunu http://www.sametran.com sitesine üye olduktan sonra ücretsiz olarak indirebilirsiniz.
Google’ın yeni hedefi otomatik çeviri
Kullanılan programın kaynak metinde karşılaştığı cümleleri, bu cümlelerin eski çevirilerini bularak hedef dile çevirmesi bekleniyor. Google’ın otomatik çeviri çalışmalarının yürütüldüğü laboratuvarların başındaki Alman asıllı mühendis Franz Och, sonuçta elde edilen çevirilerin kalitesi mükemmel olmasa da önceki otomatik çevirilere göre bir ilerleme sağlandığını söyledi.
Och, “Uzun zamandır otomatik çeviri işi içinde olan insanlar bizim Arapça-İngilizce çeviri çalışmalarımızı gördüklerinde, sonuçların ‘şaşırtıcı’ ve ‘çığır açıcı’ olduğunu söylediler” dedi. Och’un açıklamalarına göre, otomatik çevirinin ne olduğunu bilmeyen başkaları ise yapılan çevirileri okuyunca “Burada, beşinci satırda hata var. İşe yarıyor görünmüyor, çünkü burada bir hata var” gibi itirazlarda bulunmuşlar.
Google’ın Rusça konuşan çalışanları ise İngilizceden ana dilleri Rusçaya yapılan otomatik çevirileri gördüklerini, bu çevirilerin “anlaşılır ama biraz garip olduğunu” belirtiyorlar.
2002’de Almanya’dan ABD’ye göç eden Och, Almanca, İngilizce ve biraz İtalyanca biliyor. BM ve AB dokümanlarından aldıkları yüz milyonlarca kelime tutan Arapça ve İngilizce metinleri bilgisayara yüklediklerini belirten Och, bilgisayarlara ne kadar çok çeviri metni yüklenirse otomatik çevirinin o kadar iyileştiğini belirtiyor. Bu nedenle kayda değer miktarda çevirileri olmayan, bazı Afrika dilleri gibi dillerde ise otomatik çeviri konusunda daha fazla sorun yaşanıyor.
Och, istatistiksel analiz yöntemini kullanan kendi çeviri programlarının bazı diplomatik gafları da önleyebileceğini belirtiyor. Och, buna örnek olarak, bir görüşme sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tercümanının eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’e “Almanya’nın Führeri” diyerek yarattığı sıkıntıyı gösterdi. Führer kelimesinin Nazi lideri Adolf Hitler ile özdeşleştirilmesi nedeniyle konuşmanın bağlamında uygunsuz olduğunu belirten Och, kendi çeviri programlarının, ileride böyle bir durumla karşılaştığında, bu bağlamda “Führer Gerhard Schröder” ifadesinin çok seyrek olarak kullanıldığını ama “Bundeskanzler Gerhard Schröder” ifadesinin Führer ifadesinden muhtemelen 100 kez daha fazla kullanılmış olduğunu göreceğini ve doğru kararı vereceğini umduğunu söyledi.
Google’ın projesinde geçen yıl boyunca çalışan Edinburg Üniversitesinden Prof. Miles Osborne, Google’ın otomatik çeviri çalışmalarını takdir ettiğini ama otomatik çevirinin hala sınırları olduğunu söyledi. Osborne, “En iyi sistemler -örneğin Google’ınkiler-, Arapça-İngilizce gibi dil çiftlerinde gerçekten çok iyi iş çıkarabilir. Ya da örneğin bir Japonca patent belgesine bakıp sizin aradığınız özelliklere uygun olup olmadığına karar verebilirsiniz” dedi.
Osborne, buna rağmen otomatik çeviri yazılımlarının satrançta olduğu gibi uzman çeviri alanında insanları yenemeyeceğini, çeviri yazılımlarının güzel bir çeviri yapmasının beklenmesinden çok, metni anlamada kullanılması gerektiğini söyledi.
Google Başkanı Eric Schmidt ise otomatik çeviri alanındaki gelişmelerin, siyasi sonuçları olabileceğini belirtiyor. Schmidt, konferansta yaptığı konuşmada, “100 dilden eş zamanlı olarak çeviri yaptığımızda ne olacağını düşünebiliyor musunuz? Google ve başka şirketler, her istendiği anda çeviri yapabilelim diye istatistiksel otomatik çeviri konusunda çalışıyorlar” demişti.
Google Başkanı Schmidt, “Çok çok sayıda toplum, dilin belirlediği, birbirlerini anlamayan topluluklar halinde yaşıyor ve dil engeli nedeniyle diğer insanların ne söylediğine gerçekten sempati duymuyorlar. Bu engeli aşmak üzereyiz ve bu gerçekten de muazzam bir şey” dedi.
Radikal Gazetesi'nden...
Türkiyeli çevirmenler, sosyal haklarını korumak ve ülkedeki çeviri kalitesini yükseltmek amacıyla bir araya geliyor. Çevirmenlerin nihai amacı sadece çeviri yaparak geçinebilmek
İSTANBUL - Türkiyeli çevirmenler hem sosyal haklarını elde etmek hem de mesleki açıdan kendilerini geliştirip, fikir alışverişi ile mesleğin önünü açmak için bir araya geliyor. Metis Yayınları'nda çalışan çevirmen Tuncay Birkan'ın yaklaşık bir yıl önce yaptığı çağrıyla buluşmaya başlayan çevirmenler, projelerini sanal ortamda tartışıp geliştirmişler. Bir araya gelmerinin öncelikli sebebi var olmayan sosyal haklarını elde etmek. Grup üyeleri, yeni bir dernek ya da örgüt kurmaktan ziyade üretken ve yaratıcı önerilerin hiçbir kurumsal hiyerarşi ve kodlama gözetilmeksizin herkes tarafından rahatça ifade edildiği dinamik bir ortam yaratarak işe başlamış. Şimdi bir sonraki aşamaya gelmiş sıra: Mevcut kurumlarla ilişki kurup bu hareketliliğin ivmesine onları da katmak.
Şu anda yaklaşık 150 kadar üyesi olan oluşum, çevirmenlerin sosyal hakları ile ilgili olarak bir 'tip sözleşme' hazırladı. Çevirmenlerin sahip olması gereken asgari hakları tanımlayan bu sözleşmenin yayınevleriyle aralarındaki ilişkileri belirlemesi bekleniyor. Sözleşme hazırlanırken, yurtdışındaki çevirmenlerin hakları, PEN ve hatta BM bünyesinde hazırlanmış çeviri hakları metinleri ele alınıp Türkiye'ye uyarlanmış. Mevcut sözleşmelerin çevirmenleri değil daha çok yayınevlerini koruduğunu belirten Tuncay Birkan, kendi hazırladıkları sözleşmenin bu dengesizliği gidermeye yönelik hazırlandığını ve kısa bir süre içinde yayınevlerine sunulacağını belirtiyor.
Okurlar da dikkat etsin
Grup, okurlara ve çevirmenlere yönelik olarak da çağrı metinleri hazırlıyor. Kısa süre içinde edebiyat dergilerinde yayımlanması planlanan metinlerde çevirmenlerden 'destek', okurlardan ise 'dikkat' talep edilecek. Grup üyeleri, okurların çeviri konusunda daha dikkatli olmalarını ve çevirisini beğenmedikleri eserleri eleştirmesini istiyor. Çeviri grubu meslektaşların deneyim ve birikimlerini birbirleriyle paylaşmalarına yönelik önemli bir ortam oluşturmuş durumda. Bu doğrultuda, http://groups.yahoo.com/group/cevirmen/ adresinde 15-20 günde bir atölyeler düzenleniyor ve bir çeviri metni ele alınıp tartışılıyor. Ayrıca 'muhtaç sözlük' çalışmasıyla kelimelerin en doğru çevirilerinden oluşan bir sözlük çalışması yapılıyor, çeviri hataları kısmında ise sıkça hataların önüne geçilmesi hedefleniyor.
Birkan, yayıncılıkta büyük bir ticarileşmenin yaşandığını ve bu süreçte birkaçı dışında yayınevlerinin çeviriye özen göstermediğini düşünüyor. Oluşturulan çalışmanın ülkedeki çeviri kalitesine de önemli katkıda bulunacağını belirten Birkan, yapılan çalışmaların en umut edilen amacını ise şöyle açıklıyor: "Türkiye'de çevirmenliğin tek başına bir meslek olarak icra edilebilmesini ve çevirmenlerin yalnızca çeviri yaparak geçinebilmelerini istiyoruz."
Kaynak:
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=139935
Çevirinin 5 maddelik değerlendirme standardı
Çevirinin 5 maddelik değerlendirme standardı
1- doğruluk
2- terminoloji (teknik ağırlıklı çevirilerde)
3- Dil ve biçem
4- Format
5- Ülkedeki ortak normlar
Amerikan İngilizcesi ile İngiliz İngilizcesi arasındaki farklar
British English | American English |
Adopt | nominate |
air hostess | flight attendant |
bad form | bad manners |
Bedsitter | studio apartment |
Bellpush | doorbell |
Bill | check (restaurant payments), invoice |
Billion | trillion |
bin liner | trash bag |
Biscuit | cracker, cookie |
Blower | telephone |
Bonnet | hood (of a car) |
Boot | trunk (of a car) |
boot sale | garage sale |
Braces | suspenders |
Bundle | package |
Bursary | financial aid, scholarship |
Buttered eggs | scrambled eggs |
call box | telephone booth |
came away | went away, left |
car smash | car crash |
Cashier | dishonorable discharge |
Casualty | hospital emergency room |
cat mint | catnip |
Cha | tea |
chambers | law offices |
chemist shop | drug store |
child-minder | baby-sitter |
Chips | French fries |
Chit | memo or voucher |
Cinema | movies, movie theater |
Climber | vine, ivy |
clocked in | checked in |
Closet | conference room |
Coach | bus |
cold store | freezer |
consultant | department head |
Copper | cop, officer |
Cotton | thread |
Crisps | potato chips |
Cutting | clipping (e.g., from a newspaper) |
Dash | tip, gratuity |
dinner jacket | tux, tuxedo |
double bend | S-curve |
Draughts | checkers |
drawing pin | thumb tack |
driving wheel | steering wheel |
Dummy | baby's pacifier |
dust bin | garbage can, trash can |
engaged (telephone) | busy signal, line is busy |
engagement | appointment |
estate car | station wagon |
Extension lead | extension cord (electric) |
facia pocket | glove compartment |
Factor | agent |
Faculty | department |
fairy cake | cup cake |
Fen | marsh |
fill in, fill up | complete, fill out |
Film | movie |
fir apple | pine cone |
fitted carpet | wall to wall carpeting (abbreviated w/w) |
Flagstaff | flagpole |
Flashers | turn signals |
Flat | apartment |
Flex | electric cord |
Float | petty cash |
Flyover | overpass |
Flyscreen | window screen |
Fondle | handle, touch |
football | rugby, soccer |
footway | sidewalk |
fortnight | two weeks |
Fount | font, typeface |
franking machine | postage meter |
free phone | toll free |
Frisson | shiver |
full age | legal age |
full stop | period |
Fused | burnt out |
gangway | aisle |
Gaol | jail |
gear box | transmission |
gear lever | gear shift |
geyser | water heater |
Ginnel | alley |
Glass | mirror |
goggle-box | boob tube |
good few | good many, large number |
grammar school | high school |
Griff | news |
ground floor | first floor |
Gum | glue or paste |
gum boots | rubber boots |
hair wash | shampoo |
handbag | purse |
hard lines | bad luck |
headlamps | headlights |
headmaster | principal |
held up | delayed (held up means robbed in American) |
Hide | leather |
hooter | horn |
ice lolly | Popsicle |
in-built | built-in |
infant's school | kindergarten |
interval | intermission |
invalid chair | wheel chair |
ironmonger | hardware store |
Jam | jelly |
Jelly | Jell-O, gelatin |
jotter | notebook |
Jug | pitcher |
key money | security deposit |
knickers | panties |
knock up | waken or rouse (means impregnate in American) |
laddering my tights | a run in my stocking |
ladybird | ladybug |
Lag | insulation |
lead (dogs) | leash |
lead (electric) | cord, wire |
lending library | public library |
lettings | apartments for rent |
library ticket | library card |
Lift | elevator |
loads lift | freight elevator |
lollipop lady | crossing guard |
Long-case clock | grandfather clock |
Loose covers | slipcovers |
Lorry | truck |
m and r | um and er, hem and haw |
macintosh | raincoat |
mack | raincoat |
Mad | insane (means angry in American) |
made redundant | laid off |
maize | corn |
maize cob | corn on the cob |
marrow | squash |
match | game |
mean | stingy |
means test | need analysis |
mend | repair |
metalled road | paved road |
midden | garbage dump |
milliard | billion |
minced meat | ground beef |
moggy | cat, kitty |
monkey nuts | peanuts |
motor spirits | fuel, gas, gasoline |
muesli | granola |
nappies | diapers |
Nose to tail | bumper to bumper |
Note | bill (money) |
notecase | wallet |
noughts and crosses | tic-tac-toe |
number plate | license plate |
oblique | slash (punctuation) |
on-cost | overhead expense |
open university | extension courses, distance education |
outfitter | clothing store |
pack of cards | deck of cards |
page (hotel) | bell boy |
pants | underwear |
paper handkerchief | tissue |
Pass out | graduate |
patience | solitaire |
pavement | sidewalk |
peep-bo | peek-a-boo |
Peg | clothespin |
perspex | Plexigla |
petrol | gas, gasoline |
pickled cucumbers | pickles |
pictures | movies |
piece-tin | lunch box |
pissed | drunk |
pleader | lawyer, attorney |
ponce | pimp |
pop round | come by |
porridge | oatmeal |
Post | |
Post free | postpaid |
postcode | zip code |
postoffice directory | telephone directory |
power cut | power failure |
preggers | pregnant |
press man | journalist, reporter |
private address | home address |
professor | conductor (orchestra) |
programme | show |
proofed | waterproofed |
Pub | bar, saloon |
Punt | gamble (means kick or skip in American) |
purse | pocketbook |
pylon | utility pole |
queue | line |
Quit | behave |
radiogram | stereo |
ramble | walk, stroll |
Rate | tax |
Read out | read aloud |
reader's ticket | library card |
ready, steady, go! | ready, set, go! |
recap | Retread |
reckoning machine | cash register |
recorded delivery | Return receipt requested, certified / registered mail |
remould | Retread |
return ticket | round-trip ticket |
reverse charge | collect call |
ring pull | a can's tab |
ring up | Call |
roll neck | turtle neck |
round | sandwich |
Roup | auction |
rubber | eraser (means condom in American) |
rubbish bin | trash can |
Rug | Blanket |
running knot | slip knot |
rusticated | suspended (punishment) |
salt beef | corned beef |
salt pot | salt shaker |
sandpit | Sandbox |
scent | Perfume |
scrape | butter or margarine, thinly spread |
scurf | Dandruff |
self-drive car | rental car |
semi-detached house | Duplex |
service lift | dumbwaiter |
serviette | Napkin |
Shop gazing | window shopping, browsing |
side (billiards) | English |
silencer (vehicles) | Muffler |
silent number | unlisted number |
single ticket | one-way ticket |
singlet | T-shirt |
six-over-six | 20-20 vision |
Slide | barrette (hair) |
Slip | men's underwear (means women's undergarments in American) |
smart | well-dressed (means clever in American) |
snowslip | Avalanche |
spanner | Wrench |
spatula | tongue depressor |
spirits | alcohol (liquor, brandy, whiskey) |
spool | cassette, tape, reel, roll |
squails | tiddlywinks |
squib | firecracker |
stance | taxi stand |
Stop late | stay late |
Stop open | stay open |
strapping | Bandages |
subject | Citizen |
suction cleaner | vacuum cleaner |
sugar soap | paint remover |
sun-filter cream | sun-screen lotion |
surgery | doctor's office (means operating room in American) |
surname | last name, family name |
suspenders | Garters |
sweater | Sweatshirt |
sweet oil | olive oil |
sweeties, sweets | Candy |
swiss bun | Danish |
swiss roll | jelly roll |
Swot | study hard, cram |
Table a proposal | discuss a proposal (opposite of American meaning) |
tablets | pills, medicine |
Take a decision | make a decision |
Take with | take out, to go (fast-food restaurant) |
Take-away | carry-out (fast-food restaurant) |
Tap | Faucet |
taxi rank | taxi stand |
telephonist | telephone operator |
Telly | television, TV (pronounced tee-vee) |
Tick | check mark |
tights | Pantyhose |
timeous, timous | early, timely |
Tin | Can |
tinkle | telephone call (means urinate in American) |
to time | on time |
toothful | Sip |
torch | Flashlight |
Tot | add, calculate a total |
touch wood | knock on wood |
tower block | Skyscraper |
Town centre | Downtown |
tradesman | Storekeeper |
Tram | trolley, streetcar |
treacle | Molasses |
treacle sponge | Gingerbread |
trolley | shopping cart |
trousers | Pants |
trunk call | toll call, long distance call |
Tube of candy | roll of candy |
Tube station | subway station |
tunny | tuna fish |
Turn off | discharge, fire |
Turn out a room | thoroughly clean a room |
underground | Subway |
unmade track | dirt road |
vacuum flask | thermos bottle |
Vest | T-shirt, undershirt |
victualler | İnnkeeper |
waist coat | Vest |
Wall safe | food cupboard or cabinet in the kitchen |
water ice | Sherbet |
white coffee | coffee with cream |
whole time | full time |
Wind cheater | Windbreaker |
windscreen | Windshield |
wire wool | steel wool |
zed | the letter zee (z) |